Atık Yönetimi / Organik Atıklar

Organik Atıklar

 

"ORGANİK ATIK" NEDİR?

Bitki ve hayvan kaynaklı, karbon içeren atıklara "organik atık" adı verilir. Evlerden ve işyerlerinden toplanarak çöp alanlarına taşınan atıkların önemli bir bölümü organik atıklardır. Organik atıklar, doğada mikroorganizmalar yardımıyla kolayca bozunarak temel bileşenlerine ayrılabilir. Organik atıkların biriktirilip kontrollü olarak bozunmaları sağlandığında, bitkiler için çok zengin gübre eldesi sağlanabilir. (kompostlaştırma)

BELEDİYEMİZ NELER YAPIYOR?

İstanbul özelinde evsel atıkların yönetimi, İ.B.B. koordinatörlüğünde yürütülmektedir. Belediyemiz, özellikle restoran atıklarının değerlendirilmesi için ilçe genelinde kapalı sistem kompost cihazlarının yerleşimine başlamıştır. İlki, Ulus Parkı civarına yerleştirilen kompost cihazı, SUNSET Restoran ile (Yeşil Nesil Restoran belgesi adayı) iş ortaklığı şeklinde işletilmektedir. Haftalık ~400 kg organik atık ve ~100 kg pelet beslemesi ile 125~150 kg kompost eldesi sağlayan cihazda, sisteme eklemlenen bir biofiltre ile koku oluşumu da engellenmektedir.

“Yeşil Nesil Restoran Hareketi”, atık üretiminin yoğun olduğu yeme-içme sektörüne bilinçli bir tüketim anlayışı kazandırmak, atık miktarını azaltırken oluşan atığı dönüştürmek/değerlendirmek ve atık azaltımı sağlayarak çevrenin sürdürülebilirliğini sağlamak hedefiyle İstanbul’da pilot restoranların katılımıyla başlatılmıştır. 

Yeşil Nesil Restoran Hareketi

WWF-Türkiye ve Boğaziçi Üniversitesi tarafından, TURYİD ve Belediyemiz işbirliği, Unilever Food Solutions’ın desteğiyle hayata geçirilen proje kapsamında, sürdürülebilir olmayı hedefleyen restoranlar denetlenecek ve kriterleri karşılamaları halinde “Yeşil Nesil Restoran” olmaya hak kazanacak. Projeye katılan ve ilk olarak “Yeşil Nesil Restoran” sertifikası almaya hak kazanan restoran "La Mancha-Kuruçeşme" olmuştur. Yeni ve sürdürülebilir restorancılık anlayışını benimseyen restoranlar, WWF-Türkiye tarafından 95 ayrı kriter üzerinden denetlenmekte ve sınıflandırılmaktadır. Restoranlar, enerji-su kullanımı, atık yönetimi, kirlilik ve kimyasal azaltımı gibi başlıklar altındaki kriterlere göre yapılan değerlendirme sonucunda 1, 2 veya 3 yıldızlı “Yeşil Nesil Restoran” sertifikası almaya hak kazanmaktadır. Menüde mevsim ürünlerinin kullanılmasından garnitür seçimine, gıda atığından kompost ve enerji üretilmesine kadar uzanan çok kapsamlı uygulamaları olan projeyle restoran müşterilerinde de davranış değişikliği yaratılması hedeflenmektedir.

Hareketi hayata geçirenler;

►WWF Türkiye Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Bayar: Doğa dostu bir dönüşüm için harekete geçtik 

“BM Gıda ve Tarım Örgütü FAO’nun iyimser tahminlerine göre üretilen gıdanın üçte biri yenmeden önce ya kaybediliyor ya da israf ediliyor. Yılda 10 milyon kişinin açlıktan öldüğü dünyamızda, 1,3 milyar ton gıda çöpe gidiyor. Dünya’da ve tabii Türkiye’de israf oranı en yüksek endüstrilerden biri olan restoran ve yemek endüstrisinde büyük bir değişime öncülük etmek, daha sürdürülebilir ve doğa dostu bir dönüşümü başlatmak için Boğaziçi Üniversitesi’yle ‘Yeşil Nesil Restorancılık’ sertifika programını başlattık. Program dahilinde restoranlar 95 farklı kriter üzerinden değerlendirilip 1, 2 veya 3 yıldız almaya hak kazanacaklar. Menülerde mevsim ürünlerinin kullanılmasından, garnitür seçimine, gıda atığının azaltılmasından, azaltılamayan kısmı ile kompost yapımına kadar uzanan çok kapsamlı uygulamaları olan bu çalışmada, restoran müşterilerinde de davranış değişikliğini tetiklemeyi hedefliyoruz.” 

►Boğaziçi Üniversitesi Rektör Danışmanı Fikret Adaman: Gereksiz tabak değişimi yapmamak, 15 ton su tasarrufu demek

“Restoranlarda tabakları gereksiz değiştirmemek, şişe sular yerine sürahide su tercih etmek, masa örtüsü kullanmamak, paketli şeker kullanmamak gibi kendi başına oldukça küçük gözüken ama doğaya katkısı büyük olan eylemlerle restorancılık daha bilinçli ve çevreye dost bir hale gelebilir. Restoranlardan toplanan veriler ışığında yaptığımız çalışmalar gerçekleştirdiğimiz her hareketin doğada ne kadar büyük ayak izleri bıraktığını açıkça ortaya seriyor. Örneğin, bir restoran su servisinde sürahi kullansa yılda 10 bin ton plastik ve cam şişe atığını önleyebiliyor ya da gereksiz tabak değişimi yapmazsa 15 ton su tasarrufu sağlayabiliyor. Bu proje ile yeme-içme sektöründe sürdürülebilir yaşam için ufak bir adım atılmış oluyor. Umuyorum ki restoran sahipleri ve müşterilerin farkındalığı arttıkça ufak adımlar büyük kazanımlara dönüşecektir. Yeşil kampus konseptini benimseyen ve sürdürülebilir kampus yaşamı için çalışmalar yapan Boğaziçi Üniversitesi Yeşil Nesil Restoran Hareketi’nin de bir parçası olmaktan mutluluk duyuyor.”

►Turyid Başkanı Kaya Demirer: Restorancılığıa bakış açısı değişecek

“Yeşil Nesil Restoran Hareketi, restorancılığa bakış açısını değiştirecek bir hareket olarak TURYİD’in sahiplendiği bir olgu. Tüketicilerin desteklediği yaşam felsefesi ve bunu hayata geçiren işletmelerin tercih edilmesi durumu sonuç almada son derecede önemli bir adım olacak. Bilinçli tüketim ve bilinçli tüketici bir araya gelerek gıda atığı, ambalaj atığı minimum indirilecek ve en önemlisi dışa bağımlı olduğumuz enerji kaynakları, atıkların geri dönüşümü ve proje kapsamında uygulanacak enerji tasarrufları ile son tüketiciye geri dönüş sağlayacak. TURYİD olarak, bu hareketin yayılmasında öncülüğü ele aldık. Sektörde öncü rolü üstlenen üyelerimizin desteğiyle hareket hızla büyüyecek. Bu hareketin 2015 sonu itibarıyla 100 restorana ulaşmasını hedefliyoruz.” 

►Unilever Food Solutions Türkiye, Orta Asya ve İran Genel Müdürü Önder Arsan: Gıda atığını önleyeceğiz

“Unilever, Sürdürülebilir Yaşam Planı’nın bir parçası olarak önemli bir ajanda yürütüyor. Son iki yıldır ‘Gıda Atığını Önleyelim’ projesiyle hem ev dışı tüketim sektöründeki gıda atığını azaltmayı hem de profesyonel mutfakları daha verimli hale getirmeyi amaçlıyoruz. Birçok müşterimizle etkin işbirliği yaparak atık miktarlarını azaltmayı başardık. Edindiğimiz önemli tecrübe ve veriler var. Bugün de Yeşil Nesil Restoran Hareketi’nin bir parçası olarak, bu deneyimlerimizi tüm sektöre aktarmak için sabırsızlanıyoruz”